kül

ruhumdaki zıtlıklardan yaka silktim terzi kesim bıkkınlıktan

bi akşamüstü ajan gibi sızcam memleketin çatlaklardan

canavarca duygularla bi plan yaptım baştan savma

almayacağım intikam sabrımı zorlasan da kendimden başka

haşa! münakaşayla kır dolunay döngüyü

bana nasıl yandığından bahsetme merakım nasıl söndüğün

dağılıcam etrafa rüzgarın özgürlüğü

sürgündeki kuşlarla örgütlüyüm

dalgaların sarp kıyıları dövdüğü şehirdenim

hoşuma gitmezse kurgusu editlerim

sikerim kaderini, boyun eğmeyi kutsamak da neyin nesi?

geberttim çocukken içimde dolaşan iyimseri

bi ömür daha lazım bana öğrenmek için düpedüz delirmeyi

şimdi anladın mı arkadaşım?

derdimi anlatmam sana ben ayan beyan'ın sırdaşıyım

tohumuna servet harcadım boynuma dolanan sarmaşığın

kılımı kıpırdatmadım izlerken gölgemin yanmasını

ben gibi heyecanlı mısın

değilsin bahse varım bitti fasıl -bak

namerdim karışırsam

zaten eşref saatteyim ah'ın rast gelmesi kaçınılmaz

lan paramparça olmayanların hesabını sorucam kılıcımdan

ecza ve yalanlar boğazımdan dökülür ben çıkarken çığrımdan

ıssızlığını terk edenlerden medet ummam

hiçbir sonuca sebep olmam

beni sor nice boğduğum yakamozdan

bardağın yarısı boş yarısının tadı berbat

düşücem istanbul'un iki yakasından

üstümde kara bulutlar

yakındır kendimi unutmam

denememekten hiç yorulmam fakat şam baba yorgun soluklan

sizin doruklar biraz cgi

kopyanın kopyası fraktal

benim olay mahalinde dna'm var, flaş flaş kayıtlar

ve baş ağrısıyla başlayan kerbelada fevkalade sabahlar

cüzdan telefon anahtar

her şey yolunda mualla

bu aralar hafıza paramparça tanıdık değil artık suratlar

işime karıştırmam kaderi kendim mahvederim bu akşam

gölgemi taklit eder miyim

kapat odanın kapısını perdeyi

ensemdeki ürperti realiteydi tedavisi yok bunun öyle mi?

bi akşam üstüydü zamanı büktüm

ciğerini söktüm sigaranın ölmedim

yalan da olsa bi ritme oturtup kendi kendime bi şeyler söyledim

şanslı günümdeyim, samsun tribündeyim

kaybettik üzülmedim, düştüm düşmesine ama sürünmedim

anı yakalayıp yük gibi bu yokuştan çekiyorum, gülümseyin

yakışıksız kentin hayaleti öğrendi mobeselere görünmeyi