Savrulur zaman, kaybolur insan
Kayıp gözlerimde çığlık uzaklardan
Belki çoktan, belki hiç yoktan
Çıktı yıllarım bi' anda çığrından
Savrulur zaman, kaybolur insan
Kayıp gözlerimde çığlık uzaklardan
Belki çoktan, belki hiç yoktan
Çıktı yıllarım bi' anda çığrından
Neler susardın? Anlat, cümle kurmadan
Anladık bi' kez daha hiç konuşmadan
Zamandan muaf tuhaf bir hanelerde
Akıldan muaf kararlar, sorulmaz "Niye?"
Gözüm daldı; sen anlat, bur'dayım
Çocuklar nasıl? Dükkân kapandı mı?
Aklım ermez, aklıma yatmıyor
Neden bi' türlü bitmiyor bu karanlık yol
Haberlerde çöl sıcakları
Bitmeyen transferin gizemli bütün detayları
Borsa, döviz kuru, hava durumları
Yirmi beş yılın en sıcak yaz aylarıydı
Bozguna uğradım seni her görüşte
Gelirken ekmek al, eve gelince gülümse
Kendini affet, kendini bağışla
Uyusam geç'cek hepsi, sade beş dakika
Savrulur zaman, kaybolur insan
Kayıp gözlerimde çığlık uzaklardan
Belki çoktan, belki hiç yoktan
Çıktı yıllarım bi' anda çığrından
Savrulur zaman, kaybolur insan
Kayıp gözlerimde çığlık uzaklardan
Belki çoktan, belki hiç yoktan
Çıktı yıllarım bi' anda çığrından
Yüzümde küflü bıçaklar gezerken akşam
Rüzgârla savrulurdu kaçak bakışlar
Şehrin veteran sarhoşlarında tuhaf kaygılar var
Gözlerinde siyah bulutlar
Sen mi geldin? Çay ister misin?
Merak etme, bitti; bak, hepsi geçti
Komşudan iç sesimler, tansiyon aleti
Gözlerim kaç yaşında? Gözlerim çok eskidi
Ağır hezimetin yorgun başkenti
Tuhaf dertlerin vücut bulmuş hâli
Bütün şehir bilir, günler işte böyle geçti
Ödendi güzel günlerin ağır vergisi
Münzevi korku, ebedî boşluk
Vahim bakışlar, zalim sıcaklar
Eski lunaparkın arkasında vurul'caksın bi' akşam
Rivayet değil, hakikat
Savrulur zaman, kaybolur insan
Kayıp gözlerimde çığlık uzaklardan
Belki çoktan, belki hiç yoktan
Çıktı yıllarım bi' anda çığrından
Savrulur zaman, kaybolur insan
Kayıp gözlerimde çığlık uzaklardan
Belki çoktan, belki hiç yoktan
Çıktı yıllarım bi' anda çığrından
